Kozlu’da Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ilişkin yüklenici firmanın çalıştığı maden ocağında, 7 Ocak 2013’te, metan gazı püskürmesi sonucu 8 emekçi hayatını kaybetti. O devir açılan davada TTK idaresinde yer alan devrin TTK Genel Müdürü ve İdare Şurası Lideri Rıfat Dağdelen, TTK İdare Konseyi üyeleri Burhan İnan, Mahmut Yılmaz, Mehmet Açıkel, Mustafa Şimşek ve Çetin Onur’un da ortalarında olduğu 28 şahıs hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasına gerek olmadığına karar verildi.
Yüklenici firma sahibi Şafak Sırrı Demirel 8 yıl 4 ay mahpus, TTK Kozlu Kurum Müdürü Kazım Eroğlu 3 yıl 4 mahpus cezası aldı. Eroğlu’nun mahpus cezası, para cezasına çevrildi. Madenci ailelerinin avukatlarının takipsizlik kararına itirazlarını, Bölge Yönetim Mahkemesi ve Danıştay reddetti. Anayasa Mahkemesi itirazları değerlendirip TTK yöneticilerinin yargılanmasının önünü açtı. TTK yöneticisi 6 isim hakkında ‘görevi berbata kullanma, taksirle mevte ve yaralanmaya neden olma’ kabahatinden dava açıldı.
Zonguldak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen birinci duruşmada Rıfat Dağdelen, Burhan İnan’ın avukatı ile hayatını kaybeden madencilerin yakınları hazır bulundu. İddianameye karşı kelam verilen Rıfat Dağdelen, kaza meydana gelmeden 3 yıl 3 ay evvel genel müdürlükten alındığını, 2 yıl evvel de emekli olduğunu kazayla ilgisi bulunmadığını belirterek, “Bilirşahısnin vermiş olduğu rapor çelişkilerle dolu. Raporda devlet ihale kanununa nazaran ihale edilmiştir, diyor. Demek ki kanuna uygun ihale yapılmıştır. TTK bir iktisadi devlet teşekkülüdür. TTK bir kit’tir. Bu bir anahtar teslim iştir. Yalnız TTK’de değil uzun yıllar TKİ’de çalışıp Soma’da yöneticilik yaptım. Hiçbir maddede ‘Devlet işletmeleri özel bölüme iş yaptıramaz’ diye unsur yok” dedi.
FİRMA HURDA EKİPMANLARI KULLANMIŞ
Taşeron firmanın TTK ekipmanını kullanmasına neden müsaade verildiği sorulan Dağdelen, “TTK’nin ekipmanını kullanmak kelam konusu değildir. Hurdaya ayırdığımız iki tane Çin malı galeri posta makinesi vardı. İşi alan firma ‘Ben bunları tamir ettirip kullanabilir miyim?’ dedi. Biz de kabul ettik. Bizim hurda makinelerimizi kullanmalarıyla kendilerinden kira aldık. Firma tahminen ekonomik bulmuştur” karşılığını verdi.
‘BAŞKA KURUMLARIN İDARE KONSEYİ ÜYELERİ HİÇBİR VAKİT YARGILANMAMIŞTIR’
Kaza genel müdürlüğü periyodunda meydana gelen Burhan İnan’ın avukatı, yaşanan başka kazalarda hiçbir kurumun yöneticisinin yargılanmadığını söyleyerek, kamu vicdanını rahatlatılması için müvekkilinin yargılandığını argüman ederek, beraatini istedi. Avukatlar sanıkların öbür celselerde hazır bulundurulmasını talep ederken mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının talimat duruşmasıyla alındığını bu sebeple hazır bulundurulmalarına gerek olmadığını belirterek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
‘9 YIL OLDU BİRİ BİLE İÇERİDE DEĞİL’
Mahkeme çıkışında açıklama yapan hayatını kaybeden Muharrem Yapıcı’nın kız kardeşi Hasret Açıkgöz, “9 yıl oldu hiçbir sanığın biri bile içeride değil. TTK orayı denetlemek zorundaydı. Benim ağabeyim ocağa girdiyse o ocağı denetlemek zorundalardı. Tahminen ağabeyim ölmeyecekti. Tahminen o önlemler alınsaydı hayatta kalacaklardı” dedi.
‘DELİLLERE ULAŞMA VE SORU SORMA UĞRAŞLARIMIZI ENGELLEDİLER’
Kazada hayatını kaybeden madencilerin yakınlarının avukatı Murat Kemal Gündüz, Anayasa Mahkemesi’nin bozma kararından 4 yıl sonra sanıkların yargılanmaya başlandığını belirterek, şunları söyledi:
“Mahkeme tensip kararı bizlere duyurmadan tüm sanıklar için talimat yazmış, Ankara ve İstanbul vilayetlerine. TTK yöneticisi 5 sanık talimatla dinlenmiş. Bizim yasal kanıtlara ulaşma ve sanıklara soru sorma, kanıtları ortaya çıkarma eforlarımızı engellediler. Suçlamanın aslı TTK’nin uzman olmayan bir kuruluşa bu işi verdiği ve o kuruluşun TTK’nin ekipmanını kullandığı yolundaydı bilirşahıs tespitleri. Bugün TTK genel müdürü şahsen beyan etti. Bu firmanın ekipmanlarıyla ilgili soru sorduğumuzda ‘bizim hurdaya çıkmış ekipmanlarımızı tamir ederek kullandılar’ dedi. İş güvenliği uzmanı ataması gerekiyordu firmanın. TTK idaresi buna sessiz kalmış, atamamışlar, teknik nezaretçinin atanması gerekiyordu mukaveleye nazaran. Teknik nezaretçi atamadığı için TTK idaresi yapı kısmı lideri Ahmet Aktaşı teknik nezaretçi olarak atamıştı. Bu kusurların hepsi şu an mahkemede şahsen TTK Genel Müdürü tarafından beyan edildi.”