Halk Tv’de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programının bugünkü konuğu Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu oldu.
Karamollaoğlu gündeme ait dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş için “Yok. Bu adam Kürt değil. Lakin Kürt kardeşlerimi sömürüyor” tabirine ait konuşan Karamollaoğlu, şu tabirleri kullandı;
“Kürt müdür değil midir, bilmiyorum. Ancak kıymetli olan fikirleri. Kendisi Kürt olmayabilir, Türk olmayabilir. Öteki anlayışlara sahip olabilir. Kendisi fikren bir noktaya gelebilir, oradan mağdur gördüğü insanların kederiyle sıkıntılanmayı kendine görev olarak kabul edebilir. Bunun şeceresine gidip sen kimsin ki bununla ilgileniyorsun demenin bir yararı yok. Ayrıştırıcı. Daima olarak ‘Benden yana mısın bana karşı mısın?’ Ben mescide gittiğimde yanımdaki insanın kim olduğuna bakmam. Bunu araştırmaya girmeyi de gerekli görmem. Biz çok farklı temel kıymetlere sahip parti mensupları olarak nasıl bir ortaya geleceğiz. Elbette bunun yolu taban müştereklerde birleşmek. Birbirimizi rencide etmeden, nasıl yaşacağınız bir ortada? Bunu bulabilmek. Zati bir ortada yaşıyoruz. Ancak bir ağız tadıyla yaşamak var bir de birbirimize hakaret ederek yaşamak var.”
“BİRAZ DAHA VAKTE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında ‘aklınızda bir isim var mı?’ sorusuna karşılık veren Karamollaoğlu, “Vardır demek o kadar kolay değil. Biraz daha vakte gereksinimimiz var diye düşünüyorum. Vakit geçtikçe kanaatler de değişebilir. Toplumda da farklı anlayışlar çıkabilir. Bunu kamuoyu yoklamaları ortaya koyacak. Biz de kanaatlerimizi o istikamette belirleyeceğiz” sözlerini kullandı.
Altılı masanın cumhurbaşkanı adayının nasıl olacağına ait de konuşan Karamollaoğlu, “Bizim liderimiz uzlaşmacı olacak. Bilhassa bu periyotta kim lider adayı belirlenirse onunla birlikte parti önderleri deklarasyon yayınlayacak. Bu liderden ne beklediklerini tabir edecekler. Bundan ötürü bizim bu deklarasyonumuz bizimle her tarafıyla, bütün partilerle uyumlu çalışacak bir lider olacak. Geçiş periyodunda yetkilerini paylaşacak. Ben şimdilik şöyle davranayım. ‘Seçimden sonra bütün yetki benim, önümüzde beş yıllık vakit var, yavaş yavaş bu sıkıntıyı çözeriz’ derse bizim niyetimizin çok ötesine geçmiş olur. Biz uzlaşma içinde çalışacak bir lider belirleyeceğiz” dedi.
“İSTİFASI DİĞERLERİNİ DA TETİKLER”
AKP’den istifa edip DÜZGÜN Parti’ye katılan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın istifasını da pahalandıran Karamollaoğlu, “Benim siyasette bu tip kokuları alma kabiliyetim fazla değil. Su-i zan olabilir. Kimi ihtimaller gözüküyor. Fakıbaba’nın istifası çok kıymetli. Bizatihi farklı yapıda bir insan. Belediye lideriyken de farklı tutumlar sergiledi. Zannediyorum ki Fakıbaba’nın ayrılması diğerlerini da tetikler. Beşerler gidişattan mutlu değiller. Şahsi menfaatini gözetenler var. Seçimde bir değişiklik kaçınılmaz üzere gözüküyor. Bu insanları tasa sürüklüyor” dedi.
“ERDOĞAN SEÇİM İÇİN ELİNDEKİ TÜM İMKANLARI SEFERBER EDECEK”
Erdoğan’ın periyodunun bitip bitmediği sorusuna da cevap veren Karamollaoğlu şöyle konuştu;
“Bu periyodun sonu geldi. Lakin sayın Erdoğan, elinde bulundurduğu bütün imkanları seferber etti, alana sürdü ve bundan sonra da sürecek. Bütün maddi manevi nesi varsa yahut bürokratik olarak elinde hangi imkan varsa tamamını alana sürüyor. Buradan sonuç çıkar mı şahsen kendisinin toplumun belli bir kesitinde prestiji var. Onlar Erdoğan’ın kimi attığı adımlardan mutlular. Örneğin; başörtü sorununu çözmüş olması, imamhatip okullarının açılması, Kuran kurslarına imkan verilmesi bütün bunlar değerli adımlar.
Erdoğan’ın karşısında olup da bu noktaları gereksiz olarak tenkit etmeye kalkanlar var. Erdoğan’ın attığı bu adımları ‘gelirsek biz yerle bir ederiz’ manasında ancak bu türlü bir yetkileri de yok. Ancak bu tasa ettiriyor. Bunlar toplumda bir tereddütün doğmasına vesile oluyor. O yüzden Erdoğan elindeki tüm imkanları seferber edecek. Borç alacak, para basacak, toplu kontrata gelecek, artırımlara gelecek, taban fiyat için muhakkak herkesin kestirim bile etmeyeceği sayıları söyleyecek, enflasyonun üzerinde artırımlar yapacak. Erdoğan, ‘6 aylık müddette ben bunlara tahammül ederim sonra da imkanları elime geçirince bundan sonra diğer bir devir beklemiyorum elimden geleni yaparım’ diye düşünecek.”